Partimizden Haberler

Prof. Dr. Hikmet Sami TÜRK: “Yeni Bir Anayasa Değişikliğine Gidilmelidir.”

21 Ocak 2017 günü TBMM tarafından, 16 Nisan 2017 günü halkoylamasıyla kabul edilen 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un gerektirdiği TBMM İçtüzüğü değişikliği ve uyum yasaları konusunda Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, aşağıdaki yazılı açıklamayı yapmıştır:

“6771 sayılı Kanun’la 1982 Anayasası’nda şimdiye kadarki en kapsamlı ve köklü değişiklikler yapılmıştır. 18 çerçeve madde ile Anayasa’nın 70 maddesinde yapılan değişikliklerin gerektirdiği TBMM İçtüzüğü değişikliği ile uyum yasaları için Anayasa’da  öngörülen süre dolduğu hâlde; henüz bu yönde herhangi bir düzenleme yapılmamıştır.

6771 sayılı Kanun’un 17. maddesi ile Anayasa’ya eklenen geçici 21. maddenin (B)  fıkrasının 1. cümlesi şöyledir:

‘Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanunî düzenlemeleri yapar.’

6771 sayılı Kanun, 11 Şubat 2017 tarih ve 29976 sayılı T. C. Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Dolayısıyla geçici 21. maddenin (B)  fıkrasında öngörülen altı aylık azamî süre, 11 Ağustos 2017 günü dolmuştur. Azamî sürenin üzerinden bir ayı aşkın bir zaman geçtiği hâlde; TBMM İçtüzüğü ve ilgili yasalarda gerekli uyum değişiklikleri yapılmamıştır. 27.7.2017 tarih ve 1160 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünde Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ise, 6771 sayılı Kanun’la yapılan Anayasa değişikliklerin gerektirdiği değişiklikleri değil, tartışmalı başka hükümler getirmiştir.

İktidar partisi AKP, kendilerinin teklif ettiği Anayasa değişiklikleri arasında yer alan bir hükmü çiğnemiş durumdadır. Bu değişikliklerin gerektirdiği İçtüzük ve yasa değişikliklerinin hangi süre içinde çıkarılabileceğini dahi doğru hesaplayamayanlar tarafından hazırlanan Anayasa değişikliklerinin isabeti de aynı derecede şüphelidir.

6771 sayılı Kanun’la yapılan değişikliklerin büyük bölümü henüz yürürlüğe girmemiştir. Bu durumda yapılması gereken, Türkiye’nin Cumhuriyetle birlikte seçtiği ve zaman içinde ortaya çıkan aksaklıkları düzeltici yeni düzenlemelerle uygulamaya çalıştığı parlâmenter sistemin bütün demokratik güvencelerini ortadan kaldırarak, benzeri ancak dikta rejimlerinde görülebilecek bir tek adam yönetimi getiren, üstelik tartışmalı bir halkoylamasıyla ve sınırda bir çoğunlukla kabul edilen bu Anayasa değişikliğinden vazgeçmek; onun yerine halkın bir toplumsal sözleşme olarak geniş bir mutabakatla benimseyeceği yeni bir Anayasa değişikliğine gitmektir.”   

Başa dön tuşu