H.S. TÜRK : “TBMM’nin Yasama Yetkisi, Bakanlar Kurulunca Üstlenilmiştir!”
Anayasa’nın 121. maddesi ile 25.10.1983 tarih ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 4. maddesine dayanılarak çıkarılan 20/11/2017 tarih ve 695 ve 696 sayılı KHK’lerle ilgili olarak DSP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, aşağıdaki genel değerlendirmeyi yapmıştır:
“Son KHK’lerle 22.7.2016 tarih ve 667 sayılı KHK’den bu yana Anayasa’nın 121. maddesi ile 25.10.1983 tarih ve 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu’nun 4. maddesine dayanılarak 17 ay içinde çıkarılan olağanüstü hal (OHAL) KHK’lerinin sayısı 29’a ulaşmış bulunuyor.
695 sayılı KHK ile ‘Terör örgütlerine veya Millî Güvenlik Kurulunca Devletin millî güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı’ olduğu gerekçesiyle ‘kamu görevinden başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın’ çıkarılan 2756 kişi ile bu şekilde ihraç edilen sivil ve askerî personelin toplam sayısı 111.500’e ulaşmış bulunuyor. Bu, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceğini öngören Anayasa’nın 129. maddesine aykırı en ağır cezadır.
696 sayılı KHK ile 53 kanun ve 6 KHK’de değişiklik ve eklemeler yapılıyor. Bunlar arasında Türkiye Vakıflar Bankası, Diyanet İşleri Başkanlığı, Millî Savunma, Adalet, Kültür ve Turizm Bakanlıkları, Danıştay, Yargıtay, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Kanunları ile Aile ve Sosyal Politikalar, Gıda, Tarım ve Hayvancılık, Millî Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları KHK’leri gibi kuruluş ve görevler hakkında kanun ve KHK’ler yanında; Askerlik, Devlet Memurları, TSK Personel, TSK Disiplin, Hâkimler ve Savcılar, Karayolları Trafik, Şeker, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi, Yatırımların ve İstihdamın Teşviki, Ceza Muhakemesi, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı, Türk Ticaret, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi, Posta Hizmetleri Kanunları ile Kamu İktisadî Teşebbüsleri Hakkında KHK ve 375 sayılı KHK gibi değişik konularla ilgili kanun ve KHK’ler de var.
Yürürlük maddeleri ile 137 maddelik bir torba OHAL KHK’si niteliğindeki 696 sayılı KHK’nin 135 maddesiyle yapılan bütün bu değişiklik ve eklemelerin hukukî dayanağı olarak gösterilen Anayasa’nın 121. maddesinin III. fıkrası ile verilen yetki, ‘olağanüstü halin gerekli kıldığı konular’la sınırlıdır. Yapılan düzenlemeler ise, – 696 sayılı KHK’nin 121-124. maddeleri ile daha önce çıkarılan tartışmalı üç OHAL kararnamesinin yasalaştırılmasına ilişkin 8, 9 ve 10/11/2016 tarih ve 6755, 6756 ve 6758 sayılı kanunlarda yapılan değişiklik ve eklemeler dışında– ‘olağanüstü halin gerekli kıldığı konular’la ilgili olmayıp; kanun veya Anayasa’nın 91. maddesine göre kanunla verilecek yetkiye dayalı KHK ile yapılması gereken düzenlemelerdir.
TBMM’ne ait olan yasama yetkisi, Cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunca üstlenilmiştir. Anayasa’nın 6. maddesinin son cümlesine göre “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.” Dolayısıyla 696 sayılı KHK ile yapılan düzenlemeler, –içerikleri itibariyle ayrıca değerlendirilmeleri bir yana– salt bu nedenle Anayasa’ya aykırıdır.
Aykırılığın giderilmesi, Anayasa’nın 121. maddesinin son fıkrasına göre 696 sayılı KHK’nin Meclisce onaylanmasına bağlıdır. Bu yapılmadığı sürece ortada yasama yetkisinin gaspı niteliğinde bir fiilî durum vardır.